Sinop’ta, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Tarih Kurumunun katkılarıyla yürütülen Balatlar Yapı Topluluğu hafriyatında ortaya çıkarılan “Piskopos mezarları” defin biçimiyle dikkati çekiyor.
Kentte 2010 yılında başlatılan Balatlar Yapı Topluluğu hafriyatında, on iki yılda farklı devirlere ilişkin birçok bulguya ulaşıldı.
Balatlar Yapı Topluluğu içindeki Balatlar Kilisesi’nin ise farklı devirlerde mezarlık olarak kullanıldığı belirlendi.
Kilisede, yarı yatar ve oturur vaziyette defnedilen Hristiyan din adamlarının mezarları, hafriyatın birinci yıllarında ortaya çıkarıldı.
.
“Piskopos mezarları” olarak isimlendirilen alan, oturur vaziyetteki defin formuyla Karadeniz Bölgesi’nde çeşidinin tek örneği olarak gösteriliyor.
Türk Tarih Kurumunda vazifeli Uzman Sanat Tarihçi Ozan Hetto, “Piskopos mezarları” olarak isimlendirdikleri alanın kutsal kabul edildiği için din adamlarına ayrıldığını, mezarların 18. ve 19. yüzyıl din adamlarına ilişkin olduğunu anlattı.
BAŞLARININ ARDINA OT YASTIK
Hetto, “Buradaki din adamları yarı oturur ya da yatar konumlarda, başlarının gerisine ot yastıklarla, merasim kıyafetleriyle, özellikli takılar ve haçlarla, İncillerle defnedilmiş.” dedi.
Bu formda defnin, Hristiyanlıkta bilinen fakat bu bölgede yaygın olmayan bir gelenek olduğuna dikkati çeken Hetto, Güneydoğu Anadolu’da Süryani manastırlarında koltukta otururken ya da yarı uzanır konumda defnedilmiş din adamları görülebildiğini aktardı.
Karadeniz özelinde bu cins bir mezarın tek olduğunu vurgulayan Hetto, “Hristiyan inancında kıyamet günü Hz. İsa’nın doğudan geleceği, dünyaya geri döndüğü vakit inanan insanlara önderlik eden bu din adamlarının daha süratli ayağa kalkması, İsa’yı selamlaması ve bu mezarlıkta defnedilen başka inanan kimselere öncülük etmesi için bu formda defin tercih edilmiş lakin Karadeniz Bölgesi’nde çok ünik bir özellik.” tabirini kullandı.
.
Hetto, “Piskopos mezarları”ndan çıkarılan ayakkabılar, kıyafetler, merasim kıyafetleri, takıların Mimar Sinan Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi laboratuvarları ve Sinop’ta kurdukları çalışma alanında onarım ve konservasyonlarının uzman gruplarca yapıldığını kaydetti.
Hetto, hafriyatta çıkan iskeletlerin, Çorum’da Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde koruma edildiğini ve doktora tez çalışması kapsamında incelendiğini kelamlarına ekledi. AA