Tarihte birinci defa dünyada 65 yaş üstü insan sayısı 5 yaş altı nüfusu geçti.
Birleşik Krallık, Avrupa’nın büyük bir kısmı ve Japonya dahil olmak üzere giderek artan sayıda ülkede emeklilerin sayısı çocukları aşıyor.
2030’a kadar 65 yaş üstünün 1 milyardan fazla ve 80 yaş üstünün 200 milyondan fazla olacağı varsayım ediliyor.
Doğurganlık süratle düşüyor
Financial Times’ta yer alan “Demografi mukadderat değil” başlıklı görüş yazısında, halk sıhhati ve tıptaki gelişmelerin, daha uzun ömürlülüğü hesaba kattığı belirtildi.
Doğurganlığın ne kadar süratli düştüğünün ise daha şaşırtan olduğu ve dünyadaki ülkelerin yarısından fazlasının nüfusu jenerasyondan nesile tıpkı tutmak için gereken doğurganlık düzeyinin altında kaldığına dikkat çekildi.
“Demografi yazgı değil”
Ian Goldin imzalı yazıda, “Demografi baht değildir, lakin kamu siyasetini ve ferdi kararları bilgilendirmesi gerekiyor. Bu, çalışma ömrünün uzatılmasına, üretkenliğin ve tasarrufların artırılmasına daha fazla dikkat gösterilmesi gerektiği manasına geliyor.
Tasarruf vurgusu
Tüketimden tasarrufa geçiş, döngüsel iktisat potansiyelini artırabilir ve karbon emisyonlarını azaltabilir. Gelecek kuşaklar için olduğu kadar kendi kuşaklarımız için de daha güzel bir ömür sağlayan istikrarlı ve sürdürülebilir toplumlar elde etmek mümkün olacaktır.” denildi.
Rekor düşüşler yaşayan ülkeler
Öte yandan tıpkı yazıda, İran ve İrlanda üzere farklı toplumların, doğum oranlarının kültürel ve dini inançlarla açıklanamayacak halde düştüğünü gördükleri ve gelir düzeylerinin de bu farkı açıklamadığı belirtildi.
ABD, İtalya, Güney Kore, Japonya, Macaristan, Polonya, Rusya, Çin ve Brezilya üzere çeşitli ülkelerin doğurganlıkta rekor düşüşler kaydettiğine dikkat çekilerek, şöyle denildi:
“Toplumların süratli yaşlanmasına yol açar”
“Hindistan bile artık ikame düzeyinin altında. Önümüzdeki 30 yıl içinde öngörülen nüfus artışının yarısından fazlası yalnızca 8 ülkede gerçekleşecek.
Doğurganlığın azalması, artan ömür müddeti ile birleştiğinde toplumların süratli yaşlanmasına yol açar.
“Azalan iş gücü vergi gelirinin küçülmesi demek”
OECD’ye üye 38 ülkenin çalışma çağındaki nüfusunun, daha yüksek seviyede göç olmaksızın önümüzdeki 30 yıl içinde yaklaşık dörtte bir oranında azalacağı varsayım ediliyor.
Azalan iş gücü, hükümetlerin vergiler yoluyla elde ettiği gelirin küçülmesi demek.”
